Pc Nasıl Hızlandırılır


Bilgisayarınızı hızlandırmak için önce güzel bir format atın.Daha sonra bilgisayarım sağ tıklayıp - özellikler - gelişmiş sekmesinden perfomans yazan yerin altındaki ayarlar düğmesine tıklayıp, oradan en iyi performans için ayarlayı tıklayın daha sonra Klasörlerdeki ortak görevleri kullan ve Masaüstündeki simge etiketlerinde bırakma gölgesi kullan seçeneklerini tıklayıp tamam diyin.

İkinci hızlandırma yöntemide bilgisayarım - yerel disk c'nin içine girin, buradan Prefetch klasörünün içindekileri tamamen silin.

Vede son olarak bir disk birleştirici yapmanız bilgisayarınızı dahada hızlandıracaktır İnşaAllah.Allah hepinize kolaylık versin.

Hz. Mus'ab Bin Umeyr Kısa Hayatı

Benim İmanımı Artırmama Vesile Olan örnek bir zat'tır. Hz. Mus'ab Bin Umeyr malını, mülkünü ve tüm rahatlığını bir kenara bırakıp Allah yolunda mücadele etmiş bir zat'tır.

Soba Zehirlenmeleri Nasıl Meydana Gelir

Soba zehirlenmeleri, sobadan sızan karbon monoksit gazı nedeni ile oluyor.Gerek sobanın kurulmasında yapılan yanlışlar olsun, gerek boruların ve sobanın kurumla dolması olsun, bacaların dolması ve ayarsız olması olsun ve bazı rüzgarlı zamanlarda örneğin lodoslu zamanlarda rüzgar esmesi ile olsun karbon monoksit sızabilir.Bunun için alınacak önlemlere çok dikkat edelim uzun zaman soba kullanmış tecrübeli kişilere soba hakkında merak ettiğimiz şeyleri sorarak onlardan bilmekdiklerimizi öğrenelim.

Kömür tam tutuşmadan, yanmadan sobayı asla kapatmayalım hele hele geceleri yatarken rüzgarlı zamanlarda mutlaka sobanın ve kömürün tamamen tuttuğundan emin olalım.Borularımızın, sobamızın ve bacamızın temizliğine dikkat edelim buradaki maksat iç temizlik yani zift ve kurum birikmesine karşın.Bu durumda tam olarak ne gibi belirtiler olur bilmiyorum ama sinsice insanı otururken bile zehirler, hatta otururken sobadan zehirlenen insanlar bile duymuştum.

Mide bulantısı belki böyle bir zehirlenmenin habercisi olabilir böyle bir durumdan şüphelenirseniz hemen temiz bir havaya çıkın oksijen alın.Allah cümlemizi böyle durumlardan korusun Allah'a dua edelim.Allah'a emanet olun kardeşlerim.

Panik Atak Bitkisel Tedavisi


Panik atak'ta diğer psikolojik hastalıklar gibi ( takıntı, depresyon, paranoya ) insanları yaşamlarında çok rahatsız eder.Öncelikle şunu söyleyelimki bu hastalıkların Allah'ın izni ile tedavileri mümkün.Şunu söylemek gerekirki diğer psikolojik hastalıklar gibi panik atak'ta da beyinde mutluluk hormonu adı verilen serotonin hormonu etkin rol oynuyor bence.

Şimdi size serotonin hormonunun ve nasıl salgılanmasına yardımcı olunduğu hakkında bilgi içeren bir makaleye yönlendireceğiz.Yalnız öncesinde şunları tavsiye ediyorum.Bu hastalığı yaşamış birisi olarak kendi kendime çok şey yaptım ama en etkilisi inanın Allah'a güvenmek, Allah'a tam teslimiyetle ona derin imanla, güzel ibadet etmek oldu.

Zaten bunların hepsini yaratanda Yüce Rabbimiz Allah'tır.Biz buna dinimizde kader diyoruz.Şimdi size tavsiyem serotonin hormonunun nasıl salgılanmasına yardımcı oluruz onu güzelce okuyun vede İman hakikatleri, Kur-An Mucizeleri gibi alanlarda bilgi toplamaya başlayıp bir an evvel Allah'a yönelin kardeşlerim birazda sabırlı olup, İslam'ın güzelliklerini ve bereketini yaşayın aradaki farkı göreceksiniz İnşaAllah.Ama tüm bu ibadetleri sıradan deyilde hakiki samimiyetle yapın, derin imanla yapın.İman hakikatleri ve Kur-An Mucizeleri ile işe koyulun dememdeki sebebte bu.

SEROTONİN HORMONU HAKKINDA BİLGİ YAZISI İÇİN TIKLAYIN

KUR-AN MUCİZELERİ HAKKINDA BİLGİ İÇEREN FORUM SİTESİ İÇİN TIKLAYIN

KUR-AN MUCİZELERİ HAKKINDA BİLGİ İÇEREN PORTAL SİTESİ İÇİN TIKLAYIN

İMAN HAKİKATLERİ HAKKINDA VE DAHA BİR ÇOK ŞEY HAKKINDA GENİŞ KAPSAMLI BİLGİ İÇİN BU SİTELERE BAKABİLİRSİNİZ: http://www.harunyahyaguncel.com/ - http://www.harunyahya.tv/ - http://www.harunyahya.org/

Toprağın Verimini Artırmak

Bu yazımızda büyük yetiştiricilere hitap etmek yanlış olabilir, profesyonel kişiler daha güzel kaynaklara bakmalıdır ama biz amatör şekilde evlerinin önünde meyve, sebze yetiştiren ziyaretçilerimize bir kaç fikir verebiliriz.
Öncelikle toprağımızın kalitesi ve verimi için aşırı fenni gübre ve bilgisiz gübre kullanımından kaçınmalıyız fenni gübre kullanımında gübreleri aldığımız yerlerden deyatlı bilgi almalıyız ve olabildiğince fenni gübreyi az kullanmalıyız.

Biliyoruz ki bazı ( inek, keçi) gibi hayvanların dışkılarıda gübre olarak değerlendirilmekte.Bizler daha çok böyle hayvansal gübrelere yönelmeliyiz.Tabiki hayvansal gübrenide bilinçsiz şekilde çokça kullanmamalıyız özellikle güvercin gübresini zira bu gübreler bitkileri yakabilir.

Toprağımızın gerek kendisi için gerekse üzerinde ekili olan bitkilerin faydası için güneş gören yerler olması gerekir, bitkilerin ekili olduğu yer hiç güneş görmüyorsa bitki yetiştirme şansımız hiç yok denecek kadar az.

Ve bizim söyleyebileceğimiz son olarak tabiki düzenli ve doyurucu sulama olacaktır.Gelişen teknolojide artık imdadımıza yetişiyor Allah'ın izni ile. Sizlerde artık sulama sisteminde damla sulama sistemlerini kullanabilirsiniz.

Etli Ekmek İçi Nasıl Hazırlanır

Etli ekmekte Rabbimizin güzel nimetlerinden birisi ama birde Konya'da yapılırsa o etli ekmek tadından yenmez MaşaAllah.Etli ekmeği sizde evinizde bir tava yardımı yada bir saç yardımı ile ocak başındaki kadar görüntüsü göz kamaştırıcı olmasada kendiniz yapabilirsiniz.İşte tarifimiz.

Gerekli Malzemeler:
  • 5 su bardağı un
  • 2 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 500 gr. kıyma
  • 2 soğan
  • karabiber ve tuz
  • 1 corba kaşığı tereyağı
Yapılışı: Herhangi bir kapta (orta büyüklükte bir leğen olması işinizi kolaylaştırabilir) un, tuz ve suyu karıştırıp yoğuralım. Yoğurduğumuz hamuru bir yumruk büyüklüğünde parçalara bölelim ve bu parçaları kendimize göre kare yada yuvarlak farketmez açalım.Doğradığımız soğanları kıyma ile kavuralım, tuz ve karabiberimizi ilave edelim.Hazırladığımız karışımı açtığımız hamurların ortasına 2 kaşık koyarar yayalım.Elde ettiğimiz etli ekmekleri teflon tavada yada saçta pişirelim ve işte etli ekmek, ha etli ekmeğin yanında domates söğücü, maydonoz ve biber turşusunu yemeyi unutmayın.Afiyet olsun.En önemlisi bu nimetleri bizlere veren Allah'a şükür etmeyi unutmayalım kardeşlerim Allah'a emanet olun.

Konya Etli Ekmek Yapılışı

Etli ekmekte Rabbimizin güzel nimetlerinden birisi ama birde Konya'da yapılırsa o etli ekmek tadından yenmez MaşaAllah.Etli ekmeği sizde evinizde bir tava yardımı yada bir saç yardımı ile ocak başındaki kadar görüntüsü göz kamaştırıcı olmasada kendiniz yapabilirsiniz.İşte tarifimiz.

Gerekli Malzemeler:
  • 5 su bardağı un
  • 2 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 500 gr. kıyma
  • 2 soğan
  • karabiber ve tuz
  • 1 corba kaşığı tereyağı
Yapılışı: Herhangi bir kapta (orta büyüklükte bir leğen olması işinizi kolaylaştırabilir) un, tuz ve suyu karıştırıp yoğuralım. Yoğurduğumuz hamuru bir yumruk büyüklüğünde parçalara bölelim ve bu parçaları kendimize göre kare yada yuvarlak farketmez açalım.Doğradığımız soğanları kıyma ile kavuralım, tuz ve karabiberimizi ilave edelim.Hazırladığımız karışımı açtığımız hamurların ortasına 2 kaşık koyarar yayalım.Elde ettiğimiz etli ekmekleri teflon tavada yada saçta pişirelim ve işte etli ekmek, ha etli ekmeğin yanında domates söğücü, maydonoz ve biber turşusunu yemeyi unutmayın.Afiyet olsun.En önemlisi bu nimetleri bizlere veren Allah'a şükür etmeyi unutmayalım kardeşlerim Allah'a emanet olun.

Koku Nasıl Alınır

"Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ediyorlar." (Rum Suresi, 8)

Hayatımızın hemen her anında değişik kokularla muhatap oluruz. Hatta "kokular dünyası"nda yaşadığımız söylenebilir. Çevremizdeki çiçeklerden, ağaçlardan, besinlerden, hayvanlardan, sanayi ürünlerinden, bakterilerin neden olduğu oluşumlardan ve diğer insanlardan kaynaklanan kokular bizi çepeçevre sarar.
Binlerce çeşitten oluşan kokular dünyasına baktığımızda, oldukça dikkat çekici ve ilginç bir nokta göze çarpar. Zevklerimiz ile kokular arasında çok önemli bir denge ve uyum vardır. Kısacası, bize yararlı olan maddelerin kokuları hoşumuza gider, bize zararlı olanlar ise kokularıyla bizi iterler.

Vücudumuza faydalı olan gıdalardan gelen kokular bizde hoşnutluk duygusu uyandırırlar ve o maddelere karşı ilgi duymamıza yol açarlar. Karnımız aç durumdayken pişen yemeğin kokusu bizi yemek yemeye teşvik eder; böylece hem yemekten zevk alırız hem de bedenimizin ihtiyaçlarını karşılamış oluruz. Öte yandan, vücudumuz aldığımız maddeleri sindirmekle meşgulken ve yeni bir besine gereksinim duymazken, yemek kokusu bize pek de cazip gelmeyecektir.

Kötü koku olarak nitelendirdiğimiz kokuların kaynakları ise, genellikle bizim için zararlı maddelerdir. Zehirli kimyasal maddeleri fena kokularından rahatlıkla tanıyabiliriz. Bakterilerin etkinliği sonucunda meydana gelen kötü kokular da bizi uyararak o maddelerden uzak durmamızı sağlar. Çürümüş bir meyvenin veya bozulmuş bir yemeğin etrafa yaydığı dayanılmaz kokular insanları tehlikeye karşı uyarırlar.

Kokulardaki söz konusu düzenlemenin insan sağlığı açısından hayati önemde olduğu tartışılmazdır. Genel bir kaide olarak, tehlikeli veya zararlı maddeler kötü kokarlar ve böylece hemen ayırt edilirler. Örneğin maydanoz, zehirli olan baldırana görünüş olarak çok benzer. Fakat kokuları birbirlerinden tamamen farklıdır. Maydanozun kendine has bir kokusu, baldıranın ise son derece rahatsız edici, kötü bir kokusu vardır. Bu sistem olmasaydı, baldıranı maydanoz zannederek yiyebilir veya zehirli bir kimyasal birleşimi meyve suyu sanarak içebilirdik. Yaşadığımız her gün boyunca zehirlenme tehlikesiyle iç içe yaşardık. Buna önlem olarak da, herhalde elimizde neyin faydalı neyin zararlı olduğunu açıklayan listeler ve kitaplarla dolaşmak zorunda kalırdık.

Kainatın her noktasında görülen hassas dengeler, koku alma sisteminde de kendilerini belli ederler. Her canlının koku alma kapasitesi, bulunduğu ortama ve ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak düzenlenmiştir. İnsanı ele alalım. Eğer koku alma duyarlılığımız daha az olsaydı, bizim için tehlike oluşturan durumları fark edemeyebilirdik. Koku alma duyumuz bir köpekteki kadar güçlü olsaydı, her an dikkatimizi dağıtan ve oldukça rahatsızlık veren durumlar ortaya çıkardı; belki de hayat bir kabusa benzerdi. Söz konusu dengeler koku moleküllerinin yapılarında da görülebilir. Örneğin, normal şartlarda bize güzel gelen bir koku yüksek konsantrasyonda olduğunda hoşumuza gitmez. Örnek olarak, bitkilerin kokuları bahçede oldukça etkileyicidir, ancak aynı bitkilerden yapılan ağır bir esans rahatsız edicidir. Bu da onların insan için ideal oranda yaratıldıklarının bir göstergesidir.

Koku ile ilgili her detayın insan yaşamı için özel olarak yaratıldığı ve Allah'tan bir nimet olduğu açıktır. Bu nimetin büyüklüğünü anlayabilmek için bir anlığına halihazırdaki sistemin tam aksini var sayalım. Doğadaki birçok yiyecek bizim için hayati önem taşımasına rağmen kötü, hatta iğrenç kokulara sahip olabilirdi. Bir düşünün; su benzin gibi, ekmek küflenmiş bir yiyecek gibi, peynir de atık madde gibi koksaydı neler olurdu? Ne kadar aç ve susuz olursak olalım, bunları yemek ve içmek bir hayli azap verirdi. Hatta en sevdiğimiz yiyecekleri yemek, tiksindirici kokuları nedeniyle bir ızdıraba dönüşür ve katlanılmaz bir hal alırdı. (Harun Yahya, Koku ve Tat Mucizesi)

Doğduğumuzdan beri birlikte yaşadığımız kokular, gaflet içindeki insana doğal ve kendiliğinden meydana gelmiş gibi görünebilir. Yukarıdaki detayları derin bir şekilde düşünenler ise apaçık gerçeği fark etmekte gecikmeyeceklerdir: Gereksinim duyduğumuz yiyecekleri ve bitkileri sahip oldukları çekici kokularla birlikte yaratan Rahman ve Rahim olan Allah'tır. Sınırsız ihsan ve lütuf sahibi olan Rabbimiz, vücudumuzun her sisteminde olduğu gibi koku almayı da bizim rahatımıza uygun olarak yaratmıştır. Sonsuz merhameti ve şefkatiyle, bize faydalı olan şeyleri sevdirmiş, zararlı olanları çirkin göstermiştir. Bize düşen, kokladığımız güzel kokuları Allah'ın yarattığını ve bizlere lütfettiğini düşünüp şükretmektir.

Bu güzel davranışı gösterenler, Allah dilerse, söz konusu nimetlerin asıllarına sürekli olarak cennette kavuşacaklardır. Allah'ın nimetlerini yalanlayıp nankörlük edenler ise, cehennemde kendileri için özel olarak hazırlanmış irin ve kan karışımını, darı dikenini ve kaynar suyu bulacaklardır. Bunlar Kuran'da belirtilen ve kesin olarak gerçekleşecek vaatlerdir.

İnsan Bedeninden Kaynaklanan Kokuların Hatırlattıkları
İnsan, kısa bir süre aç kalsa, biraz hızlı yürüdüğünde veya merdiven çıktığında ya da günlük işlerini yapmak için hareket ettiğinde eğer gereken önlemleri almazsa, bedeninde hoş olmayan kokular oluşabilmektedir. Hiç hareket etmese dahi, banyo ve bakım yapmadığı takdirde, kısa zamanda ayağından saçına kadar bütün vücudunda kirlenme olur ve bu da istenilmeyen kokulara sebep olur. Elbette evrendeki herşeyin belirli bir yaratılış amacı olduğu gibi, insan bedeninde oluşan bu kötü kokuların da birçok hikmeti vardır.
Şüphe yok ki bunlar, insan için birer acizlik ve eksikliktir. İnsan bedenine ait bu tür eksiklikler, insanın kendisinin eksik yaratıldığını, her türlü kusurdan münezzeh olanın ise sadece Allah olduğunu düşünmesine vesile olur. Bu sayede Allah'ın yüceliğini ve O'na muhtaç olduğunu daha iyi kavrar. Allah'ın yarattıklarındaki hikmetlerin kavranması ancak insanın bu şekilde derin düşünceli olmasına bağlıdır.
Kaynak: http://www.harunyahyaguncel.com/

Virüslerin Yapısı ve Özellikleri

Üstün becerileri sayesinde virüsler, çok kısa bir zaman içinde kendi genetik niteliklerini değiştirmeleri sonucunda farklı biçimlerde kendisini gösterebilmekte ve söz konusu ani değişiklikler nedeni ile bu hastalıklara karşı tedbir alınması güçleşmektedir.

Virüs, bir hücreye girerek onun çalışma düzenini kendisine hizmet etmeye yönelik olarak değiştirebilme yeteneğine sahip bir canlıdır. Hücrelerden birine girmeden önce virüs ayakları ile söz konusu hücrenin kendisi için uygun olup olmadığını anlar. Eğer hücre uygunsa kendi DNA’sını ya da başka bir deyişle “kendisini” hücrenin içine boşaltır. Hücre, kendi içine giren bu yeni DNA’yı genellikle yadırgamaz. Dolayısıyla onun yabancı bir madde olduğunu anlamaz. Tespit edemediği bu yabancı maddeye karşı savaş da açamaz. Hücre, virüsün DNA’sını, DNA’nın hücrede bulunması gereken yere yani doğruca çekirdeğin içine taşır. Virüs, burada hücrenin kendi DNA’sına karışır. Bu aşamadan sonra hücre protein ürettiğini sanarak bu yeni virüs DNA’sını çoğaltmaya başlayacaktır.

Hücre içinde gizlenen bu DNA molekülünü fark edebilmek gerçekten de zordur. Bu, 20 ciltlik bir ansiklopedinin herhangi bir yerine yerleştirilmiş yarım satırlık bir bilgiyi aramaya benzer. İşte bu nedenle hücre durup dinlenmeksizin bu virüsün üretimine devam edecektir.

Hücre, yerine getirmesi gereken işlemleri kusursuzca yapmaya devam eder, ama ortaya çıkan sonuç vücudun tüm sistemini altüst eder. Eğer bozuklukların önemi azsa, içlerinde virüs olan hücreler virüsün çekirdek kısmını kendi kromozomlarına ekler ve farklı şekilde bölünmeye başlarlar. Bu, hücrenin kontrolsüz çoğalmasıdır ve söz konusu hücreler kısa bir süre sonra kanser hücrelerine dönüşürler. Kimi zaman da virüsler, kendi varlıklarına dair herhangi bir belirti göstermeden insan hücresine yerleşir ve orada sessizce beklerler. Burada hiçbir faaliyette bulunmaz, kendilerini sezdirmeden günlerce hatta yıllarca saklanırlar. Virüsün buradaki amacı, bağışıklık sisteminin zayıfladığı bir anı kollamaktır. Vücudun kendisine direnç gösteremeyeceği bir anda virüs, sinsi hareketini yapar ve hücre içindeki faaliyetini başlatır. (Harun Yahya, Hücredeki Bilinç)

Asıl şaşırtıcı olan, kendi DNA’sı dışında hiçbir yabancı maddeye geçiş izni vermeyen hücre gibi bir organelin nasıl olup da bir virüsün oyununa gelebildiği, virüsün bunu hangi güç ve olanaklarla yapabildiğidir. Virüs, hücrenin içine girerek kendisine bir yer edinmekle kalmamakta, aynı zamanda hücrenin imkanlarını kullanarak üreyebilmektedir. Burada sergilenen şuurlu davranış bilim adamları tarafından anlaşılamamaktadır.
Hücre, içine giren virüsün etkisiyle ölüme doğru gider, ama parçalanmadan önceki son anına kadar tüm enerjisini içindeki bu yabancı madde için harcayacaktır. Nitekim hücre ölüp parçalandığında, artık üremiş ve son derece güçlenmiş olan virüs, diğer hücrelere doğru yayılır.

Sanırım tüm bunlar üstün bir yaratıcının olduğunun ( Allah )'ın var olduğunun bir kanıtıdır İnşaAllah.
KAYNAK:  http://www.harunyahyaguncel.com/

Messi Golleri İzle

Futbol sporu ne kadar güzel bir spor olsada kendimizi bu spora fazla kaptırıp saptırmayalım, Allah katında yanlış olacak şeyler yapmayalım bunlarında bu Dünya'da kalacağını unutmayalım.
Timsah.com
İzleyin:

TrustPort Virüs Programı İndir


TrustPort, 4 antivirüs/antispyware motoru çalıştırma özelliğiyle güvenlik dünyasına yeni ufuklar açmıştır. Emsalleri arasında %100 güvenlik sağlama konusunda ödüllere sahip tek üründür.


Kaynak: Gezginler.net
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Bİlgİfark Copyright © 2009 Blogger Template Designed by Bie Blogger Template